“İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi”
Yunus Emre,700 yıl öncesinden günümüze uzanan bir dil köprüsü, insandan insana uzatılmış sevgi, kardeşlik, hoşgörü elidir. Bugün bile insanlığa hala söyleyecek sözü olan bir dil ve gönül ustasıdır…
Ben sizlere bu makalemde Sivas’ın Gönül Ustasını yazmak istedim. Nakşibendî tarikatının Halidiyye kolu mürşitlerinden İsmail Hakkı Toprak Efendi (k.s), 1880 yılında Sivas’ın Örtülü Pınar Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir. Babası Hüseyin Hüsnü Bey, Sivas Kolağasıdır. Annesi Aişe Hanım, zamanın Nakşibendî büyüklerinden Seyyid Mustafa Hakî Efendi’ye intisaplı (Tokatlı Mustafa Efendi).
Sivas Çifte Minare’deki ilk tahsilinden sonra rüştiyeyi bitirmiş; ardından medrese tahsilini aynı yerde bulunan Şifaiyye Medresesi’nde yapmıştır. Arapça ve Farsça’ya anadili gibi vâkıf olan İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi, kendilerini ilmî sahada, bilhassa dinî ilimlerde yetiştirmiştir. Tahsilinin ardından askerlik görevini Kurtuluş Savaşı yıllarında kol komutanı olarak maiyetindekilerle birlikte Suşehri’ne cephane taşımak suretiyle yerine getirmiştir. Cephane taşıdığı güzergâhı hiç değiştirmiyor. ‘’Zara- Şerefiye – Turhu ve Allar ’’ köyünden Güzergâhta bulunan bütün köyler kendisini sevmiş, sohbetlerini dinlemiştir.
Annesiyle birlikte ziyaretine gittiği Tokatlı Mustafa Hakî Efendi (k.s) ile tanışarak tam bir teslimiyet içinde tasavvufî âleme girmiştir. İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi (k.s), Tokat’da Müskirat memurluğu, Sivas’ta Düyun-i Umumiye Memurluğu ve Cedid Tuzlasında Müdürlük yapmıştır. 1931 yılında emekli olduktan sonra Çitil Han’da bir süre komisyonculuk yapmış, bu suretle elde ettikleri gelirini de insanların hizmeti ve ihtiyaçları için sarf etmiştir.
İhramcızâde İsmail Hakkı Efendi, soyadı kanunundan sonra “TOPRAK” soyadını almıştır.
Tokatlı Mustafa Hakî Efendi (k.s)’ye olan muhabbetinden bir müddet Tokat’da çalışan İhramcızâde, üstadının 1908 yılında Tokat Mebusu olarak İstanbul’a gitmesi üzerine işini Sivas’a nakletmiştir. 1919 yılında Hakî Efendi (k.s)’nin vefatı üzerine; 23 Nisan 1920’de TBMM’ye Sivas Mebusu olarak katılan Mustafa Takî Efendi’ye intisap etmiştir. Onun da 1925 yılında ebedî âleme refiki a’lâya irtihal etmesiyle manevî yolun bir irşad görevlisi olarak onların manevî emanetini taşımış; gönüllere hizmet etmeye başlamıştır.
Nimetullah Hoca Efendi (Nimetullah Halil İbrahim Yurt) İsmail Hakkı Toprak Efendi (k.s)’nin hayatı ve şahsiyetini bize anlatırken gözleri dolmuştu. Her haliyle onun büyük bir şahsiyet sahibi olduğunu anlatıyor. Mekke’de birlikte bulunmuş, Sivas’ta ziyaretine gitmiş. Bazı güzel sözlerinden örnekler vererek kendi diliyle önder vasıflı insanlarda bulunması gereken hususları şöyle ifade etmişlerdi:
– Tasavvuf, yok olup, sonra var olmaktır.
– İnsan ne ararsa zannında bulur.
– Muhabbeti olan hata görmez, görse de göz yumar.
– Şeriatı gözetiniz, şeriatı olmayanın tarikatı olmaz.
– Öl ama söz verme. Eğer vermiş isen o sözden de asla dönme.
– İdare ilmini öğrenin, insan kızınca şeytanın malı olur.
– Oğlum, Allah’ın rızasını kazan, gönlünü yap, işini O’na gördür.
– Neyi seversen onunla kalırsın, ne ile meşgul isen, o olursun!
– Sen seni sevdiğinle bil. O seninledir.
Nimetullah Hoca Efendi; Sivas Lonca Gazetesi okurlarına Bereketli ömür, hayırda yarış tavsiye ediyor. Dualarını selamlarını iletiyor.
Allah sizlerden razı olsun.
Selam ve Dua ile