Son Dakika
Bülent Arınç, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin Eyüp’teki Genel merkezinde düzenlenen iftar programında, kültürün en önemli ögelerinden birinin dil olduğunu belirterek, Türkçe’nin bir imparatorluk dili olduğunu söyledi.
Türkçe’nin 100 binden fazla kelimeye sahip zengin bir dil olduğunu aktaran Arınç, şöyle devam etti:
“Şimdi ‘x’ veya ‘y’ gençliğinin durumu, sanal medya, elinde kalem olup da bir şeyler ifade etmek isteyen veya eline mikrofon aldığı zaman meramını anlatmaya çalışan insanların ne kadar kısır kelime haznesine sahip olduklarını görüyor ve üzülüyoruz. Türkçe’ye olan sevda bir aşktır. Bu aşkla da arkadaşlarımız yola çıktılar. Sayın Ekrem Erdem ve arkadaşları büyük bir azim ve gayretle çalıştılar. Nitekim 7 yıl içerisinde de her alanda başarılı sonuçlar veren, gerçekten ses getiren, bilinç ve farkındalık meydana getiren bir çalışma yaptılar.”
“4-5 kitap basmakla kültür hizmetini yaptığımızı zannetmeyelim”
Arınç, dil üzerinde çok hassas davranılması gerektiğine işaret eden Arınç, “Mesajlaşma anlamında ‘nbr’ ne haber demekse, ‘slm’ selam demekse böyle güdük bir Türkçe ile bizim gidebileceğimiz hiçbir yer yok. Her ülke, millet diline, tarihine, inancına mutlaka çok önem vermiş. Bizim de önem vermemiz gerek” dedi.
Bu konuda özendirmenin yasaktan daha etkili olacağını, bu çalışmaların ülke için çok hayati olduğunu aktaran Arınç, şunları anlattı:
“Biz nihayet insanız, hata da yapabiliriz. Çok güzel şeyler de yapmışızdır ki millet bize 12 sene aralıksız iktidar imkanı verdi. Millet boşuna oyunu vermiyor. Ben Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın birleşmesini başından beri yanlış bulduğunu ifade eden bir insanım. Çünkü kültürün turizmle birleşik, birbirini destekleyen yönleri olabilir ama kültür başlı başına bir hazinedir. Kültür başlı başına insanın hayatını vermesi gerekli bir alandır. Turizmle birleşince bir insan mesaisinin en azından yarısını, öbür tarafa da ayırmak durumunda kalacaktır. Hatta turizm gelirleri tatlı gelince, buna yüzde 60, 70 daha fazla ağırlık verecektir. Kültür nerede kaldı? 4-5 kitap basmakla kültür hizmetini yaptığımızı zannetmeyelim.”
“Turizmin kendi şartları içerisinde güçlenmesini arzu ederiz”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye nüfusunun çoğunluğunun 30 yaş altındaki bireylerden oluştuğunu ve böylesine zengin bir yapısı içerisinde her çocuğun zihnine dil, tarih ve inancın koyulması gerektiğine dikkati çekti.
Bunun en güzel, çağdaş, en etkili usulle, üslupla yapılması gerektiğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
“Bunlar için kafa yormak, iyi çalışmak gerekir. Bence bir fırsatın içindeyiz. Evet tek başımıza iktidar değiliz ama bir hükümet kurulacaktır mutlaka. Bu hükümette Kültür ve Turizm Bakanlığı mümkünse ayrılmalıdır. Kültürün tabii AK Parti’de kalmasını candan arzu ederim ve ona gereken ihtimamı gösterecek, dikkati verecek çok ciddi bir arkadaşımızın Atilla Koç gibi bir beyefendinin görevlendirilmesini arzu ederim. Turizmin kendi şartları içerisinde güçlenmesini elbette arzu ederiz. Antalya Havalimanı’na günde 980 uçak indiği zaman biz seviniyoruz. 6 milyon insan sadece Antalya’ya geldiği zaman biz memnun oluyoruz o ayrı bir şey. Ama kültür bizi var eden, bizi ayakta tutan, gelecek için ümit verecek tek ciddi unsurumuzdur. Bu kültürü yaşatmamız ve bunun üzerinde hassasiyet göstermemiz gerekmektedir. Biz kültürümüzü var ettiğimiz müddetçe etrafımızdaki tehlikelerin hiçbirisi bize fiske vuramaz, içerideki tehlikelerden de kendimiz korunmuş oluruz.”
“Yeminin kendisi Türkçe değil”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı, Ekrem Erdem derneğin şu anda 19 şubesinin bulunduğunu belirterek, yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Misafirlerine kısa bir selamlama konuşması gerçekleştirdi. Derneğin olduğu ilin veya ilçenin kültür hayatına yön verici olması gerektiğini belirten Erdem, şöyle devam etti:
“Derneğimizin önemli özelliklerden birisi, bir şeye başladığımız zaman kesinlikle bırakmadık. Hangi işe başladıksa o günden bugüne devam ediyor. Tüm bunları niye yapıyoruz? Toplumda dilimize yönelik ciddi bir duyarsızlık var. Yani dilimiz göz göre göre kabalaşıyor, elden gidiyor. Gerçekten bu noktada ciddi bir duyarsızlık var. Bu dernekteki ana amaç, toplumda bir dil şuuru oluşturmaktır. İşte yemin, okuyamayanlara kızıyoruz ama metnin kendisi Türkçe değil. Acayip kelimeler yan yana dizilmiş.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, kültürün, değerlerin kalıcı olması için yapılması gereken çalışmalar olduğunu dile getirdi. İftar programına, eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, AK Parti eski Milletvekilleri Burhan Kuzu ile Lokman Ayva, Türk Dil Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan vekili Ahmet Selamet, Halk Ekmek Genel Müdürü Salih Bekaroğlu, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Stk Başkanları, İlçe Kaymakamları, Meclis üyleri, şair ve yazarlar katıldı.
BENZER HABERLER