Son Dakika
İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Sosyal Bilimler Kongresi’nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devleti ve şehri yaşatmanın yolunun insanı yaşatmaktan geçtiğini ifade eden bir medeniyetten söz ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem ERDEM’i ve Dernek yönetimini ayrıca çalışmalarından dolayı tebrik etti.
“Ne demek arena?”
“Şehircilik anlamında kendilerinin ‘farklı’ olduğunu belirten Erdoğan, “Kapalı spor salonuna arena ismini veriyorsunuz. Bir çoğunun ismini değiştirdik. Ne demek arena? Bu ismi verirken hiç düşünüyor musunuz? Biz bunları değiştirdik” ifadesini kullandı.
Erdoğan şöyle devam etti:
İnsan ve şehir arasındaki etkileşim her zaman çift yönlü olmuştur. Şehirlerimizi birer mektebe, sakinlerini de talebeye benzetebiliriz. İstanbul başta olmak üzere kadim şehirlerimizin her biri birer mekteptir. Roma’yı arenalarıyla tanıyoruz ama bizim ecdadımızda bu yok. Amerika keşfedilmemişken İstanbul her anlamda dünyanın merkeziydi.
“Dikey değil, yatay mimari”
Sözlerinin devamında dikey değil, yatay mimari konusunda ısrarcı olduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: Göğe değil toprağa yakın olmanın faziletini anlatıyoruz. Hem dönemin izlerini koruyacak, hem de modernizmi yansıtacak şehirler kuracağız. Geleceğin dünyasında şehir kültürünü, ruhunu korumuş devletler arasında yer alacağız. Kendi hazinemizi tüm unsurlarıyla hatmedeceğiz. Elimizdeki imkanları, hedeflerimiz doğrultusunda en etkin şekilde kullanarak ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştıracağız
‘Şehir de insanın yetiştiği toprağa benzer’
İbn-i Haldun coğrafya kaderdir diyor. İnsan ve şehir arasındaki etkileşim her zaman çift yönlü olmuştur. Şehir de içindeki insanı inşa etmiştir. Bizler de kaderimize uygun bir şekilde bir şehrin içinde doğarız, yaşarız ve orada hayatımız nihayete erer. Şehrin bizi yukarı çıkarması veya aşağı çekmesi bizim tercihlerimize bağlıdır. Şehirlerimizi birer mektebe, sakinlerini de talebelerine benzetebiliriz. İstanbul başta olmak üzere kadim şehirlerimizin her biri ders almasını bilenler için birer mekteptir. Şehir de insanın yetiştiği toprağa benzer. Önce kendimizi tanımamız gerekir. Kendini tanıyan Rabbini de tanır.
Bir insan kendini nasıl tanıyabilir? Kent kelimesi şehir kelimesi kadar içimizi ısıtmasa da şöyle söyleyebiliriz. Kendini tanımak isteyen kentini tanımalı. Şahsiyetlerin her biri kendi üslubunu geliştirir. Ulu zatların gölgesi şehirlerin en güvenli limanlarıdır. Anadolu şehirlerinin tamamında bunu görebilirsiniz
Moğol saldırılarından bu yana medeniyetimizin kadim şehirlerinin sürekli saldırı altında kaldığı bir hakikattir. Son bir asırdır yaşadığımız saldırılar şehirlerimizin rengini soldurmuştur. Medeniyet mirasının gücü sayesinde kısa sürece bu kayıpları telafi edeceğimize inanıyorum. Az önce Ekrem Bey’in ifade ettiği millet bahçelerine bu kadar iddialı girişimizin sebebi buradan kaynaklanıyor. Hep söylüyoruz ya betonlaşmaya karşı bir çıkış. İşte millet bahçeli bir çıkış olduğu gibi çocukların yatıp yuvarlanabilecekleri yerlerdir
Şehirlerimize kendimize nasıl bakıyorsak öyle davranmalıyız. Bir süredir marka şehirler diyoruz, yaşanabilir şehirler diyoruz, sebebi bu. Yaşanabilir şehirler mutlaka kuracağız. Yatay mimarinin oluşuyla bunu inşa etmemiz mümkün. Hem modern dönemin şartlarına uyum sağlayacak hem küreselleşen dünyada ben de varım diyen şehirler kuracağız. Şehirlerini yenilerken ruhunu korumuş devletlerin arasında yer alacağız. Kendi hazinemizi sahiplenecek, hazmedeceğiz öncelikle.
Etiketler: Başkan Erdoğan 2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulunduBENZER HABERLER