Dişi kene kan emmeden çiftleşmeye izin vermez!
Kırım kongo hastalığına sebebiyet veren kene vakaalarının artışını benim gibi sizde korku ile izliyorsunuzdur.
Daha çok havaların ısındığı yaz mevsiminde görülen kene vakalarıyla, bu yıl daha erken karşılaşıldı. Kene vakalarının bu yıl daha erken görülmesinin en büyük nedenin ise hava sıcaklıklarındaki artış olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, sıcak ortamda yaşama ve üreme imkânı bulan kenelerin, yumurtadan daha erken çıkarak aktif hale geldiği ve insanlarla temas haline geçtiğine dikkat çekiyor.
Çetin, “ Türkiye’yi Bekleyen Büyük Tehlike, Kene Kaynaklı Hastalıklar ”a dikkat çekti!
Keneler, çiftleşmeyi kan emerken yaparlar. Dişi kene kan emmeden çiftleşmeye izin vermez. ” Virüs iklim ve ekolojik şartlarla sürekli mutasyona uğruyor.” Kelkit Vadis’inde ciddi bir çalışma başlatılmalı.
“ KENE VAKALARININ YÜZDE 92′ Sİ KELKİT VADİSİNDE ”
Kelkit Vadisi başta olmak üzere;
Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu, Karabük ve Çankırı illerinde yoğunlaşıyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre son 11 yılda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle 434 kişi yaşamını yitirdi. Bakanlığın Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Vaka ve Ölüm Raporu’na göre 2004-2014 yılları arasında 8 bin 919 kene vakası yaşandı. En fazla vaka 2009 yılında bin 318 olarak tespit edildi.
En fazla ölüm olayı ise 2008 ve 2009 yıllarında oldu.
www.koyulhisar.com olarak İlçemizde ve köylerimizde kene vakasının hala ciddiye alınmadığını hatırlatmak istiyoruz, “ Hemşehrilerimiz ” bizim kene bir şey yapmaz ” anlayışıyla keneleri kendileri çıkartıp atıyor” bunlara şahit olmaktayız ve yapanları duymaktayız.
Kene yapışan insanların, bu keneleri kendilerinin çıkarmaması gerektiğini belirten Çetin, “ Keneler, kan emerler. Keneyi kendiniz çıkartmayın. Çünkü kenenin büyük kısmı derinin altında kalır. Kene yapıştığında günlerce kalsa bile farkında olmayız. Kenelerin salgıladığı tükürükten dolayı hissetmiyoruz. Keneler, çiftleşmeyi kan emerken yaparlar. Dişi kene kan emmeden çiftleşmeye izin vermez. Bir kene 200 ile 20 bin civarı yumurta yapar. Kan emerken radar sistemi ile birbirlerine haber verirler. Milyonlarca kene yavrusu virüs ya da bakteri taşıyarak ortaya çıkar. Suyun altında iki saatten fazla yaşarlar. -18 derecede yarım saatten fazla canlılıklarını yitirmemişlerdir” dedi.
Dünyada 910, Türkiye’de ise 46 kene türü olduğunu belirten Çetin, “Türkiye’de yaşayan kenelerin beş türü kırım Kongo virüsü taşıyor. Keneler kan emeceği hayvan konusunda seçicidirler. Bir insana kene yapıştığında o kenenin cinsinin doktorlar tarafından bilinmesi çok önemlidir. İlaçlamalar, son beş yıldır yoğun bir şekilde yapılıyor. İlaçlama sırasında biz kene ile beslenen yüzlerce tür canlının yok olmasını neden oluyoruz. Ekolojik denge ve besin zinciri bozuluyor. Keneler 150 den fazla kimyasal ilaca karşı direnç göstermişler. Bilinçsiz ilaçlamanın yanlışlığını gösteriyor. Eşekarıları, tavuklar, kırıkanatlılar, kuşlar, kemiriciler, örümcekler, karıncalar kene yiyerek besleniyor. Sığırcık kuşu bir günde binlerce keneyi yiyebilir. Orman ve tarım alanlarını aşırı ve bilinçsiz avcılık ve ilaçlama ile bu kuş türlerini yok ediyoruz“ dedi.
Kenelerin yayılmasında iklimsel, ekolojik ve beslenme zinciri gibi şartların etkili olduğunu belirten Çetin, “ Türkiye’de kene yoluyla bulaşan hastalıkların başında tekrarlayan ateş berreliozu, kırım Kongo kanamalı ateşi, tifus, Q ateşi, lyme, babesioz, ehrlichia, tularemi, kene humması, mikoplazma gelmektedir. Kenelerde zehir yok. Keneler sokmaz ısırmaz yapışır. Kırım Kongo’ya neden olan virüs çok tehlikeli virüsler grubuna giriyor ve çok mutasyona uğruyor. 7 tipi var. Biz de 5’inci tipi bulunuyor. Virüs iklim ve ekolojik şartlarla sürekli mutasyona uğruyor. Yaklaşık 34 ülkede KKKA var” dedi.